Yaptığı en büyük hata ise aşk konusunda... Ne istediğini bilmediğinden mi yoksa kendince doğru bildiği yoldan sapmamaya kararlı olduğundan mıdır bilinmez ama onu iyi bir insan haline getirebilen tak şeye, aşka karşı duruyor. Her zaman olduğu gibi gözü yükseklerde, para kokusunu takip ediyor. Sevmesinin yanı sıra en iyi arkadaşı da olan adamı değilde, sınıf farklılığını öne sürerek tercihini aşktan yana değil, aşk sandığından yana kullanıyor. Ve bu şekilde geçmişini de reddetmiş oluyor. Bahsi geçen o kadın ise içimizde. Belkide aynı hatayı, hatta onun yaptığı hatalardan daha ağırını biz de yapıyoruz.
Bencil, narsist... Catherine Earnshaw... Catherine Linton... Her şeye rağmen erkeklerin başını döndürebilen kadın. Sırf kendi gücünü gösterebilmek, kendini üstün kılabilmek için güçsüzü seçen kadın... Uğultulu Tepeler'i özel yapan kadın... Bugün Uğultulu Tepeler klasik olarak adlandırıyor ise bunda Uğultulu Kadın'ın rolü büyüktür...
Bu kitabı 7 sene kadar önce okumuştum. Gerçi bu kitap olduğundan yüzde doksandokuz eminim. Çok bunalımlı, çalkantılı bir aşk ilişkisi vardı diye hatırlıyorum, yanlış hatırlıyor olabilirim. Bu arada blogun yeni yazı stili çok güzel olmuş. Yine sen bilirsin ama harflerin beyaz renkte olduğu kısımlarda ben daha iyi konsantre olabildim, kırmızılara oranla. Başkalarına da sor istersen. Sonuçta çok güzel olmuş.
YanıtlaSilDoğru hatırlıyorsun canım.
SilAyrıca teşekkürler 😊 Siyah, bordo, gümüş üçlemesini her zaman çok sevmişimdir. Bordoyu sadece başlıklarda kullanmaya gayret ettim. Yalnızca bazı yerlerde kullanmak zorunda kaldım. Ama yarın yine inceleyeceğim. 😊
Benim için iyi bir kitap sonunda anlamlar çıkarabildiğim kitaptır... Uğultulu tepelerdede aşk ve intikamın insanı nasıl etkileyebileciğini gordum ... Hı bu arada bu kitabı bana tavsiye eden arkadasımada tekrar tesekkür ediyorum :))
YanıtlaSilRica ederim . Ne zaman istersen öneride bulunmaktan mutluluk duyarım :)
Sil